ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI: ŞİDDET
Sevgi yok, şiddet var !
Şiddet nedir, türleri nelerdir ?
Bizi şiddete meyilli yapan nedir ? Bugün bu yazım sayesinde bu sorulara cevap bulacağız. Ardından genel bir değerlendirme yapacağız. Bakalım şiddetin biz insanlarda ve toplumumuzdaki yeri ne imiş ?
Şiddet nedir ?
Canlı ve cansız tüm varlıklara öfke duygusunun, yoğun ve yıkıcı bir şekilde ortaya çıkması diyebiliriz.
Şiddet türleri nelerdir ?
Fiziksel şiddet, cinsel şiddet, duygusal şiddet, ekonomik şiddet. Genel anlamda bildiğimiz türleri bunlar. Ancak bazı yazar ve düşünürler bunu farklı yorumlamış olabilirler. Biz sadece terimsel olarak belirterek, konuyu ele alacağız.
Fiziksel şiddet
Canlı ve cansız bir varlığa veya nesneye fiziki müdahele yoluyla yığılan öfke duygusu. Örneğin;
Bir kadını veya çocuğu tokatlamak veya yumruklamak. Veya bir hayvana işkenceye maruz bırakmak. Daha bir çok örnek sıralayabiliriz.
Cinsel şiddet
Canlı varlıklara onların gönlü ve rızası olmadan, veya akıl yaşının yetersiz kalmasından ötürü karşı koyamadığı her türlü cinsel taciz ve tecavüz. Cinsel yollarla yapılan her türlü işkence ve münasebet. Örneğin;
Bir çocuğa tecavüz etmek. Cinsel yollarla ona rahatsızlık vermek. Bir kadının rızası olmadan onun ar ve namusuna göz dikmek. Saldırmak.
Duygusal şiddet
Fiziki hiçbir müdahele bulunmadan, canlı varlıkların ruhsal durumunu etkileyecek her türlü şiddet yoluna denir. Örneğin; hiçbir suçu yokken bir insana suçlu damgası vermek. Veya annesinin ve babasının birbiriyle kavga halini gören bir çocuğun bu duruma tanıklık etmesi gibi gibi...
Ekonomik şiddet
Maddi olarak verilen her türlü zarar diyebiliriz. Ve yahut bir kişinin malına ve parasından hak talep etmek. Parasına ve malına el koymak.
Maddi olan her türlü şiddet...
Genel anlamda şiddetin terim anlamı yukarıdaki gibidir. Şiddetin ne denli bir sorun olduğundan bahsetmeden edemeyeceğim. Şiddet her türlü öfke duygusunun yansımasıyla ortaya çıkar. Ancak sorun şu ki; şiddeti kendi içimizde yaşamıyoruz. Bir canlıya veya bir nesneye bu duyguları fiziki veya diğer yolarla aktarıyoruz.
İşte şiddet o zaman kendi içinden çıkarak bireye ve topluma zarar veren bir silah haline geliyor. Ve bizim bir canlıya veya bir nesneye bu şiddeti gösterme gibi bir lüksümüz asla yok. Olamazda... Lakin biz görüyoruz ki bu sorun yüzlerce yıldır aşılamamış. İnsanlığın doğumu olarak bilinen adem ve havvanın oğlu habil ve kabilden kalma birşey. Onların olayını bilen bilir. Kabilin habile ettiklerini...
Gel görelim bizim toplumumuzda da bu sorun bir türlü bitmek bilmiyor. Sokakta öldürülen kadınlar, tecavüze uğrayan çocuklar. Ayakları kesilen hayvanlar, taşlanan kediler, köpekler. Hatta tecavüze uğrayan hayvanlar...
Ne desek boş. Çünkü bir yol ve çare arayışına girilmiyor. Dilimizde şiddete hayır. Ama çözüm yok...
Her gün bir can, bir varlık, acı haykırışları hayata veda ediyor. Bunun yanı sıra bir de duygusal olan şiddetin yansımalarını görüyoruz. Bundan etkilenen bir cok insan hayatını berbat bir şekilde geçiriyor. Hayatını hep bir tehlike korkusuyla yaşıyor. Devlet büyükleri bile bu konu hakkında tek laf etmiyor. Bırakın devlet büyüklerini devlet büyüklerini seçen toplumun durumu bile içler acısı. Zira seçilen hükümette, oy veren halkın yansıması degil mi ? Ne beklersin ki bu durumdan...
İnsanlar köşe bucak öldürülüyor, çocuklar tecavüze uğruyor. Kadınlara cinsel veya psikolojik tacizlerin haddi hesabı yok. Hayvanları araba arkalarına bağlayıp sürükleyenlere ne demeli peki ? Ya da hayvanın dört ayağını kesen o caniye. İşte bunun gibi her türlü şiddetin sebepleri şunlardır; şiddete meyilli eden programlar, kültür ve medeniyetten yoksunluk, bilgisizlik ve cehalet. Ve bizim toplumumuz için ise en önemli sebep milli şuur ve benlikten yoksun olmak. Zira Türk toplumunda kadın el üstünde tutulur. Hayvanlar beslenir, çocuklar sevilir, çiçekler koklanır. İnsanı saygı ve sevgi içinde büyütülür. Milletine ve devletine en güzel şekilde hizmet etmeyle uğraşır. Çevresindeki hayvanlara ve canlılara sevgi besler, onlarla büyür. İşte böyle bir şekilde yetiştirilmiş hiçbir canlı şiddete meyilli olamaz. Olmaz.
Ancak onu pis zihniyetli insanlarla baş başa bırakırsanız Türk toplumu ve insanlık şiddet bağımlısı bir psikopatın esiri olacaktır. Gelişmemiş ve yozlaşmış bir insan, Kendine faydası olmayan birisi olarak yetişecektir. Zira kendine faydası olmayan birinin toplumunada faydası yoktur. Diyeceklerim bu kadar. Duygularınızı hiçbir canlı varlıktan çıkarmayın. Kimsenin duygularını incitmeyin. Şiddetin her türlüsü bize ve toplumumuza zarar verir. Saygıyla, sevgiyle... İyi okumalar.
Yorumlar
Yorum Gönder