MİLLET VE MABET: YOZLAŞMA

             Millet ve Mabet yozlaşıyor !

Disiplin gevşeyip yozlaşma başladığında, masumiyet döneminde koruyuculuk niteliğini sağlayan tüm unsurlar tam tersi bir etki yaratırlar.. 
                                                  -Victor Hugo

Yozlaşma nedir ? 
Yozlaşmanın kelime anlamı, bir şeyin gerçek özelliklerinden uzaklaştırılması ya da uzaklaşması şeklindedir. Başka bir ifade ile "özünden ayrılma", doğasındaki iyi şeyleri sonradan yitirmek anlamına gelen bir kelimedir. Herhangi bir şey, gerçeğine bağlı kalmadığında, aslından uzaklaştığında, özündeki iyi şeyleri kaybettiğinde yozlaşmış olur. Başka bir sözlük tanımında yozlaşma, iyi durumdan kötü duruma düşme, bozulma dejenere olma şeklinde tanımlanmıştır.

Yozlaşma kaça ayrılır ? 
1. Kültürel yozlaşma, 
2. Toplumsal yozlaşma, 
3. Yönetsel yozlaşma (Adam Kayırmacılık: Nepotizm ve Kronizm, Siyasal Kayırmacılık (Yandaşlık, Partizanlık) ve Patronaj, Hizmet Kayırmacılığı, Gönül Yapma (Suvasyon) gibi.) 
4. Ahlaki Yozlaşma
5. Bilimsel yozlaşma vb. türleri vardır.


1.Kültürel Yozlaşma
Bir milletin kültürel değerlerini kaybetmesi, aslından uzaklaşmasıdır. İnsanların kendi kültürlerini hiçe sayarak başka kültürlerden etkilenme durumuna denir. ... İşte bu deperlerin ve araçların kaybedilmesi yada bunların yerine yeni ve yabancı unsurların katılması süreci kültürel yozlaşma olarak adlandırılır.

2.Toplumsal Yozlaşma
Toplum içerisinde değer karmaşası oluşması ve zamanla faydacılığın her şeyin önüne geçmesi de etik kurallarının uygulanmasını etkiler. Bu durumu kısaca toplumsal yozlaşma olarak adlandırıyoruz. ... Bir toplumda geçerli olan etik değerler başka toplumlarda kabul görmeyebilir.

3.Yönetsel Yozlaşma
Yönetimde veya yönetim unsurlarında bulunan değişimlerdir. Gerek siyasi, gerek başka yönetim kadrolarında uygun olmayan şeyler yapılmasıdır. Belli başlı kurallar dışına çıkılarak, farklı şeylerin benimsenmesidir diyebiliriz.

4.Ahlaki Yozlaşma
Ahlak unsurlarının değişmesi farklı şeylerle, daha farklı konumlara konulmasıdır. Ahlak anlayışının değiştirilmesidir. Tabi bu kavramlar toplumdan topluma değişiklik gösterilebilir.

5.Bilimsel Yozlaşma
Bilim dahilinde veya bilim dışı unsurlar tarafından bilime dair şeylerin dışlanması, yoksayılmasıdır. Kabul gören şeylerin, uygun olmadığı gerekçesiyle tahrip edilmesidir. Bir nevi bilimi yoksaymaktır. 

Daha bunun gibi yazabileceğimiz bir çok yozlaşma çeşidi bulunmaktadır. Kısacası yozlaşma her alanda, her anlamda mevcuttur. Toplum içinde ve insanın olduğu her yerde her çeşit yozlaşma bulunmaktadır. Bu da toplumun ve bireyin bozulmasına, değişim göstermesine sebeb olur. Bunun sonucunda benliklerini kaybedenler dahi olmuştur.

Yozlaşma ile ilgili görseller

Millet ve Mabet: Yozlaşma
Değerli okuyucularım, bildiğiniz üzere toplumumuz son dönemlerde büyük bir yozlaşmaya girmiş bulunmakta. Eğitim, öğretim, milli değerler ve nicesi bu durumdan etkilenmekte. Dil, tarih, kültür yozlaşma sürecine girmiş durumda. İnsanlarımız ahlaki değerlerini reddetmiş işi başka boyutlara taşımışlardır. Fuhuş, gasp, cinayet, tecavüz üst seviyelere çıkmıştır. Gençlerimiz dününden bir haber yaşamakta, önünü görememektedir. Sanal ortamlarda kendini sergileyenler, sanal alemin içine kendini kaptıran milyonlar bunlardan sadece bir kısmı. Eğitim kurumları değiştirilmiş, adalet ve hukuk sistemleri yozlaşmaya mahkum olmuştur. Devlet yönetmelikleri değişmiş, siyaset yolsuzluk unsurlarına kurban gitmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve halkı kendini değiştirmiş, ileriye değil daha da geriye gitmiştir. Türk dili ve Türk kültürü bozulmaya mahkum edilmiştir. En basitinden Türkçemiz başka dillerle harmanlanmaya çalıştırılmış değer karmaşası yaşattırılmıştır. İnsanlarımız hem fikri, hem zikri olarak bu durumdan etkilenmiştir. Tüm bu yozlaşmalar olurken aynı zamanda insanımız birey olarakta temel bir yozlaşmaya girmiştir. Düşünce tarzı olarak yozlaşmış, cahil bireyler olarak ortaya çıkmışlardır. Düşüncelerini objektif olarak değil bağlı oldukları şeylere bağlayarak dile getirmişlerdir. İşte bu da en büyük yozlaşmanın temelidir. İnsanımız fikir üretmekten çok fikirlere itibar ettiğinden toplumsal yozlaşma da kaçınılmaz olmuştur. Bu yozlaşmanın önüne geçmek mümkün müdür bilemeyiz. Lakin bireyler olarak yozlaşmaya meydan okuyabiliriz. En önemlisi kendimize sahip çıkarak başlayacağız. Yapacağımız her işi dürüst ve sağlam yapacağız. Fikirlerimizi geliştirecek, insanlara ulaştaracağız. O zaman yozlaşmaya meydan vermeyiz. Okuyarak, gelişerek ilerleyeceğiz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KORKUSUZ: NECDET SEVİNÇ

TÜRK BAYRAĞININ TARİHÇESİ

ULUSLARIN ZENGİNLİĞİ