SOROKİN VE TOPLUM FELSEFESİ


Sorokin’in Toplum Felsefesi    
Fahri Atasoy            
Net Kitaplık Yayıncılık, Ankara, 2017, 144 s., ISBN:978-605-2392-03-4    

Soroki'nin Toplum felsefesi... Okuduk, anlamaya gayret ettik. Değerlendirmelerde de bulunalım dedik. ilk olarak yazarımız Fahri Atasoy’u ve Sorokin’i  tanıyalım. Fahri Atasoy, 1961 yılında Ankara Nallıhan’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini, ilçesinde tamamladı. Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Lisesi'ni ve Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde yüksek lisans, Gazi Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde ikinci yüksek lisans ve son olarak Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde doktora çalışmasını tamamladı. Meslek hayatına Sivas Hafik İmam Hatip Lisesi'nde (1987) felsefe öğretmeni olarak başladı. 5 yıllık lise felsefe öğretmenliğinden sonra, Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak, Pamukkale Üniversitesi Sosyoloji bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı.                    
                                                                         
5 yıllık lise felsefe öğretmenliğinden sonra, Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak, Pamukkale Üniversitesi Sosyoloji bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 2000 yılından beri bir kamu kurumunda yönetici olarak görevine devam etmektedir. Küreselleşme, milliyetçilik ve sosyal teori konularında, Kök Araştırmalar, Türk Yurdu, 2023 gibi dergilerde makaleleri yayınlandı. 
Pitirim Sorokin, Pitirim Alexandrovich Sorokin (Питирим Александрович Сорокин) (21 Ocak, 1889 – 11 Şubat, 1968) Rus asıllı Amerikalı sosyolog. C. W. Mills gibi, Talcott Parsons'ın kuramlarının sesli muhalifidir.[1] Toplumsal çevrim kuramına katkısı en fazla bilinen sosyologdur ve bütüncül yaklaşımı benimsemiştir.1919-1922 arası Petrograd Üniversitesi'nde ilk sosyoloji Profesörü olan Sorokin, Bolşevik karşıtı tutumu nedeniyle SSCB'den çıkarıldıktan sonra, ABD'ye giderek önce Minnesota, daha sonra Harvard Üniversitesi'nde profesör oldu.1930'da Harvard'da sosyoloji bölümünü kurdu. Sosyoloji teorisinde iki tür sosyokültürel sistem tanımlaması yaparak algılanan(ampirik, doğa bilimlerine dayanan ve ona dayalı) sistem ve tasavvur edilen(mistik, akla karşıt, otorite ve inanca dayalı) sistem kavramlarını geliştirdi. Ona göre Ortaçağ sonrası Batı'nın algılanan kültürü son aşamasındadır ve cinsel olmayan özverili sevginin bir bilim olarak incelenmesi dünya çapında bir kaosu önlemek için gereklidir. Bu gereklilik, kutuplaşma ilkesinden doğar. Bu ilkeye göre bir bunalım anında normal koşullarda varolan ahlaki kayıtsızlık, yerini aşırı bencillik ya da aşırı özveriye bırakır. Uzlaşma ve barış, sevgi ve yardımlaşma aracılığıyla olanaklı olabilir.                                                                                                
 Fahri Atasoy Bey'in yayın hayatına dahil ettiği bir eser olan Sorokin'in Toplum Felsefesi bizlere; sosyal sınıf sistemini, toplum ve kültür sisteminin ayrımını, tarihi süreçlerin incelenmesini ve toplum, tarih, kültür gibi kavramların incelemesini yapmıştır. Şüphesiz bu eser ise toplumsal çevrim kuramına çokça katkı sağlayan Rus asılı Amerikalı sosyolog Soroki'yi anlamamıza yardımcı olan bir eser olmuştur. Eserin ayrıntılı ve yoğun bir anlatıma sahip olması da okurken ayrı bir zahmet gerektiriyor. Birbiri ardına dizilmiş kavramlar, birbirlerini takip eden toplumsal meseleler bu eseri daha da güçlü ve verimli hale getiriyor. Ben de okuduğum ve anladığım nispette sizlere fikirlerimi belirtmek istiyorum. Anlayanlara hürmetle, anlamayanlara rahmetle...  Öncelikle okuduğum ve anladığım kadarıyla benim dikkatimi en çok çeken konu; uygarlığın kültür sistemi olmamasını savunmasıdır. Sorokin uygarlığı kültürden ayrı bir konu olarak ele alır. Ona göre bazıları toplum ve kültür sistemi arasındaki farkı ayıramıyor, uygarlık ya da kültür dediklerine, içinde bir toplumsal sistemin ve belli bir kültür sisteminin eş boylu ya da özdeş şeyler olarak üst üste çakıştığı bir çeşit toplumsal-kültürler diye bakmaktadır. Böyle düşünen felsefecileri de eleştirmiştir. Sorokin'in eleştirdiği toplum felsefecileri sosyal realiteyi tespit edememişlerdir. Sorokin, bu gibi toplum felsefecilerinin savundukları şeylere "birlik niteliği taşımayan bir şeyleri bir uygarlık, kültür-sistemi olarak ele almalarının yanı sıra kültür ve toplum sistemlerini de birbirine karıştırmıştır" der. Bu eserde dikkatimi çokça çeken bir diğer konu ise Sorokin'in tarihi süreç yorumlarına tepkisidir. Sorokin'e göre tarihi süreçte ne çizgisel bir doğru ne de başlayıp sona eren bir döngüsellik kabul eder. Onun işaret ettiği tarihi süreç şemasına göre, toplumlarda zaman zaman ön plana geçen kültür üst sistemleri vardır. Tarih süreçleri, Sorokin'e göre eski temaların yepyeni bir çeşitlemesi gibidir. Farklı kültür sistem ya da üst sistemlerin ömürlerinde bir sürü egemen kalıpların, yönlerin, ritimlerin, tempoların olduğunu ileri sürer. Bir bunalım çağındaki toplum felsefelerini inceleyip eleştirdiği kitabında (Sorokin 1972), sosyal realitenin ve özellikle de tarihi sürecin ancak anlamlı nedensel birliklerin tespit edilmesiyle açıklanabileceğini belirtir. Bunu Sosyokültürel Dinamikler isimli çalışmasında detaylı olarak göstermeye çalışır. Çağdaş Sosyoloji Kuramları adlı kitabında öncelikle, toplumların belli bir amaca doğru ilerlediğini ve toplumların maddi bir realite olduğunu kabul eden teorileri reddeder.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KORKUSUZ: NECDET SEVİNÇ

TÜRK BAYRAĞININ TARİHÇESİ

ULUSLARIN ZENGİNLİĞİ