ULUSLARIN ZENGİNLİĞİ

Ulusların Zenginliği

Adam Smith                                            Çeviri: Şükrü Alpagut                                  Say Yayınları, İstanbul, 2020, 152 s.,    ISBN: 978-605-02-0630-2

Adam Smith FRSA, 16 haziran 1723 doğmuş, 17 temmuz 1790 yılında ise vefat etmiştir. "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasında önemli bir figürdü. Adam Smith, aynı zamanda Merkantilist düşünceye karşı çıkarak, iktisadi faaliyetlerin serbestleşmesini savunmuştur. Adam Smith'in en öncü olduğu iktisat teorisi ise mutlak üstünlükler teorisi olmuştur. Smith Ahlaki Duygular Kuramı ve Milletlerin Zenginliğinin Doğası ve Nedenleri Üzerine Bir İnceleme adlarında iki klasik eser yazdı. Ulusların Zenginliği, The Theory of Moral Sentiments, Lectures on Jurisprudence, Essays on Philosophical Subjects, The Essential Adam Smith, Lectures on Rhetoric and Belles Lettres, A catalogue of the library of Adam Smith gibi eserlerde ona aittir. 


 

*Gaziantep Üniversitesi, Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu, Dış Ticaret, Kitapsever

Ulusların Zenginliği: Adam Smith'e ait eser. İlk yayınlanma tarihi 9 Mart 1776. Ülke: Birleşik Krallık. Eserin türü: iktisat. Milletlerin zenginliğinin doğası ve nedenleri üzerine bir inceleme. Bu eser üç ana hattan oluşmakta. Birinci Kitap, İkinci Kitap Dördüncü Kitap bu üç ana hat. Başlıca alt başlıklar ise şunlar: İş Bölümü Üzerine, Paranın Kökeni ve Kullanımı Üzerine, Metaların Doğal ve Piyasa Fiyatı Üzerine, Sermaye Birikimi Üzerine ya da Üretken Olmayan Emek Üzerine, Ticaretçi ya da Merkantilist Sistem İlkesi Üzerine, Ülke İçinde Üretilebilen Malların Yabancı Ülkelerden İthaline Getirilen Kısıtlamalar Üzerine. 


Adam Smith ilk olarak iş bölümü kısmının üzerinde çokça durmuş. Ona göre bir üretim faaliyetinde bir iş bölümü oluşturulmamışsa, belli zamanlarda yapılacak işlerin vakti uzayabilir. Onun haricinde yapılacak işin ne olduğu konusu ise sorun yaratacaktır. Örneğin bir iğne imalatında bir işçi işi bilmediği vakit ne kadar çok çalışmış olsa dahi üreteceği iğne miktarı bir adeti geçmeyecek. Sebebi çok çalışmamış olması değil işi bilmiyor olması. Onun içindir ki iş bölümü çok önemli ve dikkat edilmesi gereken bir unsurdur. İkinci konumuz ise Paranın Kökeni ve Kullanımı. Adam Smith'in ve bizim de çokça aşina olduğumuz para kavramı da hepimiz için şüphesiz aynı niteliği taşıyor olsa gerek. Adam Smith'e göre iş bölümünün getirdiği üretim faaliyetleri ile birlikte elde fazla kalan ürünleri değiş-tokuş yaparak elden çıkarmak gerekiyor. Bunun için de paranın varlığı söz konusu olmaya başlayacaktır. Sümerler paranın başlıca temeli atmış olsa da aslında paranın daha güçlü bir hal alması daha sonraları olacaktır. Yüzyıllar boyunca süre gelen ticaret yolları paranın varlığını ortaya çıkarmaya yetecektir. Her millet, her devlet kendi parasını ortaya çıkaracak ve tüm ticari faaliyetlerini buradan yürütecektir. Toprak kirası konusu ise bir diğer konumuz. Adam Smith bu konuya açıkça faiz teşhisi koymuştur. Zira toprağını kiraya veren arazi sahibi kiradan gelecek ranta bakmakta, üretim oranına bakmamaktadır. Yani çiftçiye toprağı verip ‘ne halin varsa gör demiştir' kısacası. Adam Smith toprağın mutlak hakim olduğunu, hayvanlara, canlılara ve bizlere gerekli olan tüm gıdayı sağladığını söyler. Madem bu kadar önemlidir, o zaman toprak sahibi bu işten hep karlı çıkacaktır. Sermaye Birikimi üzerine ya da Üretken Olmayan Emek Üzerine ve Üretken Emek üzerine konusunda da Adam Smith şöyle açıklık getirir; bir hizmetçi ne kadar emek sarf ederse etsin sermayeye bir şey katmaz. Maaşını alır ve onu tüketir. Aksine zarar ettirir. Lakin bir işçinin emeği farklıdır. İşçi çalışır ve size kar ettirir. Sermayenizi çoğaltır. İşte isçi Üretken Emek harcar. Hizmetçi ise Üretken Olmayan Emek harcaması yapar. Diğer bir konumuz olan Ticareti ya da Merkantilist Sistem İlkesi konusu üzerine fikirlerini belirten Adam Smith, ekonomik serveti devletin elinde tuttuğu ana para, gümüş, altın gibi doğru orantılı bulur. Ona göre parayı bulmak zor harcamak kolaydır. Zengin zengin, züğürt züğürttür. Para miktar ekonomik zenginliği belirtir. Altın, gümüş gibi küçük madenler ise değerli ve özel şeylerdir. Dışarıya kaçırılması kolaydır. Korunması ve ekonomiye bağlanması önemlidir. Son konumuz ise Ülke İçinde Üretilen Malların İthaline Yönelik Kısıtlamalardır. Adam Smith bu konuya da güzel bir bakış açısı getirmiş. Bir ülkede üretilen malların hepsi incelenmeli, ithalata yönelmeden önce iç pazarlar incelenmelidir. Öncelikle üretime yönelmeli, üretim olanakları iyileştirilmelidir. İç pazardaki ürünler iç ticaret hacmine aktarılmalı, ihtiyacı olan üreticiler birbirinden bu ürünleri almalıdır. İthalat yasaklarının amacı iç pazarı korumak, iç pazarı daha etkin kılmak için önemlidir. Ayrıca her malın ithalatı yapılmamalıdır. Örneğin; dışardan sigara getirmek yerine, dışarıdan sigara üretiminde kullanılan tütün tohumunu getirmek daha az maliyetli olacaktır. Bu sayede ithalat bedelleri düşecek, ithalat bedellerinin azalmasının yanı sıra üretime de yönelik faaliyetlerde bulunulacaktır. Adam Smith'in düşüncelerine göre ekonomi üzerine çokça yoğunlaşılması gereken bir alan. Üretmek ve sermayeye hakim olmak en önemlisi gibi.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KORKUSUZ: NECDET SEVİNÇ

TÜRK BAYRAĞININ TARİHÇESİ